gidenlerin ve dönenlerin yolda karşılaştığı o kavşak
Her gün, her gün olmasa bile sıklıkla gördüğüm bir rüya var. Rüyamda, -güya- ben bir uzay gemisinin kaptanı ve muhtemelen tek mürettabatıydım. Geniş bir kaya yapısının; galiba bir dağın altı delinerek oluşturulmuş geniş ağızlı, metalik bir uçak hangarının içinde yürüyordum. Artık hangi gezegende olduğunu bilmiyordum ama orası neresiyse sağanak yağmur yağıyordu. Damlaların killi toprağa düşerek kaldırdığı tozun kekremsi kokusunu burnumda hissediyordum. Üzerimde yağmurdan ağırlaşmış, sırılsıklam olmuş sarı - siyah bir yağmurluk vardı. Yağmurluğun rüzgardan sallanma sesini hala kulağımda duyuyorum.Yanımda sanırım kalkış görevlisi tarzında başka bir görevli daha vardı. Bana bir şey anlatıyordu ama motor ve rüzgar sesi yüzünden duyamıyordum. Sadece elindeki uçuş manifestosu gibi bir dosya olduğunu görüyordum. Bu adamla geminin başına kadar yürüdüğümü hatırlıyorum. Gelelim gemiye. Star Wars'taki X-wing tarzı bir tasarımı vardı ama dört kanat yerine, hantal ve tombul iki kanadı vardı. İni